Büyük Türkçe Sözlük
* Maskelemek işi.
* Görünmemesini sağlamak, maske ile örtmek, alalamak, kamufle etmek.
* Gerçek görünüşünü saklamak, gizlemek.
* Maskelenmek işi.
* Maskelemek işi yapılmak veya maskelemek işine konu olmak.
* Maskesi olan, maskelenmiş.
* Davranışve tutumunda gerçek kişiliğini saklayan.
* Yüze maske takılarak gidilen balo.
* gerçek niyeti ve niteliği ortaya çıkmak.
* amaçlarını gizlemesini bilen kimse, bu tutumunu bırakarak gerçek kişiliğini ve amaçlarını açığa vurmak.
* gerçekleri ortaya çıkarmak.
* gizli amaçlarını, gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak.
* Maskesi olmayan.
* Davranışve tutumunda gerçek kişiliğini saklamayan.
* Uğur getireceğine inanılan şey.
* Uğur sayılan kimse veya hayvan, uğurluk.
* Tek parçalı ve kol yerine yarıkları olan bir çeşit kadın üstlüğü.
* Bazı varlıklı Arapların giydiği ipekten harmani.
* İş, önemli iş, mesele.
* Erkeklik organı.
* "gören, yapan, eden" Bir büyük elçinin temsilci olarak bulunduğu ülke dışına çıkmasıdurumunda veya o ülkeye gelmesinden önce ona vekâlet eden...
* Maslahatgüzar olma durumu, maslahatgüzarın mesleği.
* Maslahatgüzarın makamı, işgüderlik.
* Sürekli su akan boru.
* Su yolu üzerinde bulunan su haznesi.
* Büyük yalak.
* Asılmış, asılarak öldürülmüş (kimse).
* Her yanımavi, gömgök.
* Sanatla yapılmış, sanat ürünü.
* Aslı olmayan, uydurma, yapma, düzme, düzmece, sahte.