Büyük Türkçe Sözlük
* Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası.
* Deniz hayvanlarının çoklukla bulunduğu yer.
* çalıları, ağaçları, taşları kaldırarak veya ormanlık bölgede ağaç keserek, yakarak bir yeri sürülüp ekilir duruma getirmek.
* Sıçangillerden, 10 cm uzunluğunda, toprağı oyup yuva yapan, ekinlere zarar veren bir memeli türü (Microtus arvalis).
* Tarla kuşugillerden, tarlalarda yuva yapan, uzunluğu 20 cm sırtı kahverengi, karnı beyaz olan, küçük ötücü kuş, çayır kuşu, toygar (Alauda...
* Ötücü kuşlardan, örnek hayvanı tarla kuşu olan bir familya.
* Tarla faresi.
* Toprak parçası, toprak seddi, yığını.
* kendini işe vermeyenden, bir iş üretmeyenden hayır gelmez, anlamında kullanılır.
* Bir tür küçük manyat ağı.
* kadının saçlısı, tarlanın taşlısı halk arasında daha yeğ tutulur.
* Bazı giyeceklere sertlik vermek için kullanılan bir tür kumaş.
* Atgillerden, soyu tükenmiş olan, küçük, çevik bir yaban atı(Equus gmelini).
* Sağlamlaştırma.
* sağlamlaştırmak.
* Kovma, çıkarma.
* Kalıpta pişen bir tür meyveli pasta.
* uzaklaştırmak, savmak.
* Disiplin suçuyla belli süreler için okuldan veya meslekten uzaklaştırılma.
* Kazıp dağıtarak, darmadağın ederek.
* kazıp dağıtmak, darmadağın etmek.
* Tartaklamak işi.