Büyük Türkçe Sözlük
* Hayvanı üvendire ile dürtmek.
* (işiçin) Dürtmek, uyarmak, hatırlatmak.
* Nodullanmak işi.
* Nodullamak işine konu olmak.
* Hristiyanların, İsa'nın doğum gününü kutladıkları yortu.
* Noel yortusunda Hristiyanların mumlarla ve oyuncaklarla süsledikleri küçük çam ağacı.
* Gemilerde çeşitli anlamlar taşıyan ışıklı işaretlerin...
* Hristiyan çocuklarına Noel gecesi gelip kendilerine armağan bıraktığı anlatılan ak sakallı masal ve efsane kahramanı.
* Altın Ordu devleti başbuğlarından biri olan Nogay'ın yönetimindeki Kıpçaklara verilen ad.
* Bugün Kuzey Kafkasya'da yaşayan bir Türk boyunun adı.
* Nogay dili.
* Kirli veya donuk sarı(renk).
* Baklagillerden, birleşik telek yapraklı, çiçekleri sarımtırak renkte, meyvesi baklamsı, bol nişastalı bir bitki (Cicer arietinum).
* Bu bitkinin...
* bir evin küçüklüğünü ve darlığını anlatmak için söylenir.
* (genellikle yiyecekler için) İçine nohut katılmış.
* Nohudu olmayan.
* Büveleğin sebep olduğu, daha çok davar ve sığırlarda, seyrek olarak insanlarda rastlanan, ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık.
* Eksik, eksiklik, kusur.
* beğenmemek, uygun bulmamak.
* Noksan olma durumu, eksiklik.
* Eksiksiz (bir biçimde).
* Çok küçük boyutlarda işaret, benek.
* Hiçbir boyutu olmayan işaret.
* Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret.
* Cümlenin bittiğini anlatmak...
* Kavşaklarda durup trafik akışını düzenleyen görevli.