Büyük Türkçe Sözlük
* kibirlenmek.
* üstünlük taslamak.
* Burindi halkından olan (kimse).
* Hayvanları nallarken ısırmaması için dudaklarını kıstırmaya yarayan kıskaç, yavaşa.
* Dışlamak, aşağılamak.
* Herhangi bir biçimde burnu olan.
* Çıkıntısı olan.
* Kendini beğenmiş, onurlu, kibirli.
* Burunsak.
* Bürünmek işi.
* Bürümek işine konu olmak.
* Sarınmak, örtünmek.
* Bir görünüşe girmek.
* Hayvan yavrusunun anasından süt emmesini önlemek için burnuna geçirilen başlık.
* Hayvanların burunlarına geçirilen ip.
* Burunsak.
* Buru, sancı, bağırsak bozukluğu.
* Çok buruşmuş.
* Buruşmak işi.
* Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar olmak.
* (ağızda) Kekrelik duymak.
* Tiksinmek, hoşlanmamak.
* Buruşturmak işi.
* Buruşuk duruma getirmek.
* Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış buruşmuş olan.
* Biraz buruşuk olan, pek düzgün olmayan.
* Buruşuk olma durumu.
* Ciltte oluşmuş kırışık.