Büyük Türkçe Sözlük
* Büyütmek işi yapılmak.
* Aşırılaştırma.
* Büyütmek işi veya biçimi.
* yapılan büyünün etkisinde kalmak, bir şeyin o kimsenin çekiciliğinden kurtulamamak.
* Büyümek işi veya biçimi.
* Donarak katı duruma gelmiş su.
* Çok soğuk bir etki uyandıran şey veya kimseleri anlatmak için kullanılır.
* Künk.
* Buzla.
* (sıvılar için) yüzeyi donmak.
* Kutup bölgelerinde buzullardan koparak akıntılarla yer değiştiren büyük buz parçası, aysberg.
* Samimî olmamaktan ortaya çıkan, arzu edilmeyen, arada soğukluk yaratan durum.
* çok soğuk.
* (kötü nitelikler için) kesin bir gerçeği belirtir.
* (et için) temiz ve yağlı.
* Suyun belli biçimlerde donmasını sağlayan özel kap.
* buz gibi soğumak, buz durumuna gelmek.
* çok üşümek, donmak.
* şaşılacak, üzülecek bir durum karşısında donakalmak.
* çok üşümek.
* Tedavi amacıyla kullanılan ve içinde buz parçaları bulunan plâstik bir torba.
* (sıvı için) üstünde buz oluşmak, buzla kaplanmak.
* süresi, etkisi çok az olacak bir iş yapmak.
* bir kimseye etki yapmayan sözler söylemek.
* Yüksek dağlarda kalıcı kar ve buzulun birlikte oluşturduğu, arkası ve yanları dik, önü açık, çember biçimli çukurluk.
* Sütten kesilmemiş sığır yavrusu.