Büyük Türkçe Sözlük
* Çabukluk kazanmak, hızlanmak.
* Çabuklaştırılmak işi.
* Çabuklaşmak işi yaptırılmak.
* Çabuklaştırmak işi, tacil.
* Bir işe çabukluk vermek, tesri etmek.
* Çabuk olma durumu hız, sürat.
* (ticaret gemilerinde) Eski ve usta gemici.
* Genel ev işleten kadın, mama.
* Hamsigillerden küçük bir balık (Clupea sprattus).
* Meksika'dan yayılmış, hareketli, modern bir dans.
* Karşısındakini susturacak biçimde ve çok konuşan, çenesi kuvvetli, geveze.
* Çaçarona yakışır (bir biçimde).
* Çaçaron olma durumu veya çaçaronca davranış.
* Yoğurt, ayran içine hıyar veya marul doğranarak yapılan, çoğu kez sarımsaklı, iştah açıcı yiyecek.
* Bir tür ot.
* Çok konuşan, huysuz ve şirret (kadın, kocakarı).
* Cadalozlaşmak işi.
* Cadaloz gibi davranmak.
* Cadaloz olma durumu.
* Şehir içinde ana yol.
* herhangi bir sebeple bir yoldan geçişi engellemek, kapamak.
* (korkulu bir durumda) başını alıp gitmek, uzaklaşmak.
* Geceleri dolaşarak insanlara kötülük ettiğine inanılan hortlak.
* Huysuz, çirkin, ihtiyar kadın.
* Çok güzel göz.