Büyük Türkçe Sözlük
* Delik açmak, delik duruma getirmek.
* İncitmek, kırmak.
* Yunan alfabesinin dördüncü harfi (D).
* Bir ırmağın çatallanarak döküldüğü yer, çatal ağız.
* Omuz başında bulunan üçgen biçimindeki kas.
* Soluk, nefes.
* Zaman, çağ.
* İçki.
* Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu.
* Koku.
* Pişirilen yemeklerin yenecek kıvama...
* (kuşlar) uzun ve güzel ezgiler çıkarmak.
* içki içmek.
* (kadınlar) ay başında kan yitirmek.
* bir çalgıya başka bir çalgı veya sesle eşlik etmek.
* bir şeyden söz etmek, konu açmak.
* Demagoji yapan kimse, halk avcısı, halk dalkavuğu.
* Demagog olma durumu.
* Bir kimsenin veya grubun duygularını kamçılayarak, gerçek dışı sözler söyleyerek onları kazanmaya çalışma, halk avcılığı.
* bir kimsenin veya grubun duygularını kamçılayarak, gerçek dışı sözler söyleyerek onları kazanmaya çalışmak.
* Demagojiye dayanan, demagoji ile ilgili.
* Demek işi.
* Anlam.
* (halk edebiyatında) Şiir.
* Daha çok Alevî şairlerin tarikatlarıyla ilgili konuları işleyen şiirlerine, kendilerince...
* anlatılması güç, anlatılamaz.
* (de'me) "gerçek mi", "yok canım" gibi şaşma anlatır.
* Yetkili bir kimsenin bir konuda yayın organlarına yaptığı açıklama, beyanat.
* (yetkili bir kimse) bir konuda yayın organlarına açıklama yapmak, beyanat vermek.
* birisi için kırıcı, ağır, ileri geri konuşmak.
* Söylemek, söz söylemek.
* Ad vermek.
* (bir dilde) Karşılığı olmak.
* Anlamına gelmek.
* (herhangi bir) Ses çıkarmak.
* Herhangi bir yargıya...