Büyük Türkçe Sözlük
* Makam kapmak veya makamını yitirmemek için gösterilen çaba.
* Sandalye yapan ve satan kimse.
* Sandalye yapma veya satma işi.
* Sandalyesi olan.
* Sandalye yapmaya elverişli olan ağaç.
* Sandalyeden zedelenmemesi için duvara çakılan ince uzun tahta kaplama.
* Sandalyesi olmayan.
* Koltuktan inmiş, koltuğunu kaybetmiş.
* Yüksekten topu diklemesine kaleye gönderme.
* Şandellemek işi veya biçimi.
* Topu yüksekten diklemesine karşıkale yönüne veya içine göndermek.
* İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan, dört köşe, kapaklı ev eşyası.
* Bir kurumda para alınıp verilen yer.
* Kamu kesiminde çalışan personelin...
* Sandık balığıgillerden, tropikal denizlerde yaşayan, vücudu çok kenarlısert kemik plâkalardan oluşan zırh ile kaplı, boyu yarım metre kadar...
* Sandık biçimi vücutları kemik plâkalarla kaplı omurgalı hayvanlar sınıfı.
* Seçimlerde sandık kurulunun başkanlığına getirilen kimse.
* çeyiz hazırlamak.
* Hükümet veznedarlığı.
* Çeyiz için toplanan çamaşır, havlu, örtü gibi şeyler.
* Seçimlerde bir sandık çevresinde oy verme işleminin düzenli yapılması işiyle görevli kimseler.
* Sandıkta havalandırmadan uzun süre saklanan eşyada oluşan pas renginde leke.
* Sandık, sepet gibi çeşitli ev eşyasının konulduğu küçük oda.
* (eşya için) Ortada ne varsa.