Büyük Türkçe Sözlük
* Bkz. ağız ünlüsü.
* Ağzı olmayan.
* Yumuşak huylu, sessiz.
* Balıkçılıkta kullanılan, ağdan örülerek yapılan uzun saplı sepet.
* En çok elma ve erik gibi yemiş ağaçlarına zarar veren bir kurt.
* ağlamak üzere olan.
* Ağlamak işi.
* Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık aldanma vb.nin etkisiyle göz yaşı dökmek.
* Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak.
*...
* üzülmenin yararı olmaz.
* Ağlar gibi olan, üzüntülü.
* ağlayacak duruma gelmek.
* Ağlar gibi olan, ağlayacak gibi.
* Acıma duygusu uyandıracak hâlde, sızlamalı.
* hakkını aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez.
* Ağlayacak gibi, ağlamalı.
* Ağlanmak işi.
* Ağlamak işi yapılmak.
* Hafif hafif ağlama.
* "kendini acındıranlardan kork" anlamında kullanılır.
* Ağlaşmak işi.
* Birlikte ağlamak.
* Sızlanmak.
* Sürekli ağlatarak, devamlı eziyet ederek, üzerek.