Büyük Türkçe Sözlük
* Caydırmak işi.
* Caymasını sağlamak, kararından döndürmek, vazgeçirmek.
* İki çeneklilerden, yapraklarından çay yapılan bir bitki familyası.
* Vazgeçip işin ardını bırakan, dönek.
* Çay evi.
* Çayhane işleten kimse.
* Çayhanecinin işi veya mesleği.
* Bkz. dereyi görmeden paçaları sıvamak.
* Üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer.
* Böyle yerde biten otlar.
* Bir cismin çabuk ve şiddetle yandığını, yırtıldığını anlatmak için kullanılır.
* Şiddetli, etkili olarak.
* Buğdaygillerden bir bitki çayır otu (Erogrostis major).
* Tarla kuşu.
* Şapkasının alt yüzü ince dilimli, yenebilen ve zehirli de olabilen mantar türlerinin ortak adı.
* Çayır oluşturan çeşitli bitkilerin genel adı.
* Buğdaygillerden kuru ve kireçli yerlerde yetişen küçük bir çayır otu, fleol (Phleum pratense).
* Bir çeşit az tuzlu veya tuzsuz taze peynir.
* Orman tavuğugillerden, sırtı beyaz çizgili siyah ve esmer, karnı siyah bir kuş (Tympanuchus cupido).
* Turpgillerden beyaz çiçekli, yabanî bir bitki (Cardemina pratensis).
* Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki (Trifolium pratense).
* Buğdaygillerden, yulafa benzeyen bir kır bitkisi (Avenastrum).
* Cayırdamak işi.