Büyük Türkçe Sözlük
* Göz önünde olmayan, hazır bulunmayan, nerede olduğu bilinmeyen.
* Üçüncü kişi.
* Görünmez âlem.
* Gaip olma durumu.
* Bir kimsenin ölüm tehlikesi içinde kaybolması veya kendisinden uzun süre haber alınmaması sonucu yargıç kararı ile...
* (kendisinde manevî güç olduğuna inanılan kimse) gelecekte neler olacağından veya bilinmeyen âlemden haber vermek.
* İnsan dışkısı.
* Karganın çıkardığı ses.
* Gaklamak işi.
* (karga) Gak diye ses çıkarmak.
* Resmî bir törenden sonra verilen büyük ve gösterişli şölen.
* Genellikle resmî giysilerle gidilen, bir temsilin ilk oynanışı veya bir filmin ilk...
* Gök adası.
* Arıkazeinden oluşan ve birçok işte kullanılan plâstik bir madde.
* Yanlış (kelime veya söz).
* Duygu yanılması, yanılsama.
* Yaygın yanlış.
* İçerisinde kalıp yapılan üç tarafı kaplı, bir tarafı açık tepsi şeklinde dizgi aleti.
* Yenme, yengi.
* Üstünlük, çokluk.
* yenmek.
* üstün gelmek, baskın çıkmak.
* İçinde doğal kurşun bulunan sülfür.
* Bir yapının birçok bölümlerini aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit.
* Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın...
* Galeri işleten kimse.
* Fırında iyice pişirilerek kurutulan çeşitli biçimde peksimet.