Büyük Türkçe Sözlük
* Üzerinde deney yapılan kimse veya şey.
* Altın, gümüş gibi madenlerin ayarını anlamak için, sürtüldükleri bir tür taş, mihenk.
* Bir kimse veya nesnenin değerini anlamaya yarayan şey.
* Denemek işi, sınama, tecrübe.
* Son biçimi bulmamış, taslak durumunda olan eser.
* Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir...
* Meranın verimi veya mera üzerinde uygulanan ıslah ve amenajman işlemlerinin etkileri hakkında bilgiler edinmek amacıyla otlatılan ve canlı...
* Üzerinde bilgisizce, tedavi, onarım gibi işler yapılan kimse veya şey.
* Radyo, televizyon gibi haberleşme araçlarının başlangıçta işe alışmak ve daha verimli olmak üzere yaptıkları kısa süreli yayın.
* Deneme yazarı.
* Deneme yazarlığı, deneme yazma işi.
* Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için bir insanı, bir nesneyi veya bir düşünceyi sınamak, tecrübe etmek.
* Bir...
* Denenmek işi.
* Denemek işine konu olmak.
* Denetlemek işi, teftiş.
* Lâboratuvar işlemi tamamlanmış bir filmin herhangi bir eksiği olup olmadığını anlamak için dağıtımcıya verilmeden önce...
* Denetlemeyle görevli kimse, murakıp, kontrolör.
* Gösterim odasında filmi izleyerek görüntülerin, sesin, rengin kusursuz olup olmadığını, çizik...
* Denetçinin görevi.
* Denetçi olma durumu, murakıplık, kontrolörlük.
* Bir işlemin istenilen ölçülerde yürütülmesini denetim altına alan cihaz.
* Sıcaklık, basınç veya nem değişmelerini önleyerek bunlara ilişkin...
* Denetmek işine konu olma.
* Denetmek işine konu olmak.
* Denetlemek işi, murakabe, kontrol.
* Bkz. denetleme kurulu.
* Denetim işini yapan kimse.