Büyük Türkçe Sözlük
* Alman gümüşü.
* biriyle alay etmek, eğlenmek.
* Yandığında renkli ve parlak ışıklar saçan, şenlik gecelerinde yakılan havaî fişek.
* Kırlangıç balığıgillerden, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Marmara denizinde yaşayan, kırmızı renkli, lezzetli bir balık (Trigla lineata).
* Zarara uğrama, zarar.
* Tutanak.
* Bir komisyon kararının gerekçesini kaleme alan üye.
* Ele geçirilmiş, zapt edilmiş.
* Bir yere yazılmış, deftere geçirilmiş.
* Unutulmamış, hatırda kalmış.
* Düzenli, düzgün, beğenilen.
* Doğa...
* Kendini veya başka birini özürlü göstermek için ileri sürülen sebep, özür.
* Bir kimseyi özürlü gösteren durum veya olay.
* Bir şeyden kurtulmak...
* içinde bulunulan durumu açıklayacak bir sebebi ortaya koymak.
* Öğrencinin okula gelemeyişinin sebebini bildiren ve velisi tarafından imzalanarak okul yönetimine verilen belge, tezkere.
* Mazereti olan, mazur.
* Mazereti olmayan.
* Kale duvarlarında iç yanıgeniş, dışyanıdar delik.
* Mazgalları olan.
* Bir şeyin ortaya çıktığı, göründüğü yer veya kimse.
* (bir iyiliğe) Erişmiş, erişen (kimse).
* iyi bir şeye ermek, ulaşmak.
* Erişme, elde etme.
* Servigillerden, yaprakları almaşık ve küçük pullar biçiminde, gövdesi düz olan, dipten dallanan bir süs bitkisi (Thuya).
* Hayvansal ve bitkisel...
* Geçmiş.
* Geçmiş zaman.