Büyük Türkçe Sözlük
* Mazı ağaçlarının çok olduğu yer.
* Mazı üstünde urların oluştuğu meşe türü (Quercus infectoria).
* geçmişte kalmak, yürürlükten ve işlerlikten çıkmak.
* Kendisine zulmedilen.
* Sessiz ve uysal, boynu bükük.
* Haksızlığa ve zulme uğramış olma durumu, ezilmişlik.
* Sessizlik, uysallık.
* Anlam, kavram.
* Divan edebiyatında bazı kavramları dolaylıanlatmak için kullanılan nükteli ve sanatlı söz.
* Sanık.
* Cinsel zevk almak için kendisine eziyet edilmesi gereken, eziyet çekerek cinsel zevk alan (sapık), özezer.
* Eziyet ve acı ile cinsel zevk alma eğilimi, özezerlik.
* Yakıt olarak kullanılan ham petrolün damıtma ürünlerinden biri.
* Mazotlamak işi.
* Mazot tabakasıyla kaplamak.
* Yağlı parçaları mazotla temizlemek, yıkamak.
* Zarf içine konmuş, zarflı.
* Zarflıkâğıt.
* Mazereti olan, mazeretli.
* kusura bakmamak, hoşgörmek, bağışlamak, affetmek.
* mazeretli olmak, bahanesi bulunmak.
* Bir çeşit Leh dansı.
* Bu dansın müziği.
* Teknetyumun eski adı.
* Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı.
* Koyun, kuzu gibi hayvanların çıkardığı ses.
* Anlam, kavram, mefhum.
* Ortaya çıkan şey, sonuç, netice.