Büyük Türkçe Sözlük
* Cazı olmayan.
* Bkz. cazır cazır.
* Kolombiyum'un kısaltması.
* Kemanın sırt ve göğüs tahtasını iki yanından C harfi biçiminde çenten oyuklar.
* Kadmiyum'un kısaltması.
* Yabancı devlet elçiliklerine ait arabaların plâkalarında kullanılan kısaltma.
* Türk alfabesinin dördüncü harfinin adı.
* Seryum'un kısaltması.
* Türk alfabesinin üçüncü harfinin adı.
* Kucak çocuklarını, bebekleri eğlendirmek için çıkarılan ses.
* "Bu kadar az oturmaya mı geldin?" anlamında kullanılır.
* Zorlayıcı, zorba.
* Kudret sahibi, Tanrı.
* Gökyüzünün güneyinde bulunan bir yıldız kümesi.
* Becerikli, açık göz (kadın).
* Zırh.
* Silâh.
* Yeniçeri ordusunda silâh yapan, onaran ve bakımı ile görevli bulunan, savaşta ordunun silâh ve cephanesini ulaştıran yaya kapıkulu ocaklarından...
* Dağ.
* Sahipsiz, boş toprak.
* Ekilmemiş tarla, ekime elverişli olmayan yer.
* Osmanlı İmparatorluğu döneminde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları...
* Cebelleşmek işi.
* Uğraşmak, çekişmek, tartışmak, münakaşa etmek.
* Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal edip cebine koyma, cebine indirme.
* cebine indirmek.
* Tanrı'nın her şeyin üstünde olan kudreti.
* (tasavvufta) Allah'a varmanın üçüncü basamağı.
* ("büyük kudret" anlamından kayarak) Merhametsizlik...
* Tutumlu olmayan (kimse), savurgan.