Büyük Türkçe Sözlük
* Deneyimi olmayan, tecrübesiz.
* Deneyimsiz olma durumu, tecrübesizlik.
* Denemek işi veya biçimi.
* Deneylemek işi.
* Deney yapmak.
* Deneye başvurularak yapılan.
* Deneye dayanan, deney yoluyla olan, deneyle ilgili, tecrübî.
* Gerçek bilginin ancak deney yoluyla elde edilebileceğini, bilgilerimizin varsayıma dayanan bir nitelik taşıdığını, gerçeğin insan yaşantısının...
* Deneyle ilgili olma durumu.
* Deneye başvurulmadan yapılan.
* Deneyle kazanılması imkânsız, akılla ilgili olan (bilgi).
* İnsan bilgisinin niteliğini ve ilkelerini akıl yoluyla çözmek amacıyla deney alanının ötesine gitmeye çalışan anlayış, mütealiye...
* Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene.
* Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli.
* Zihinsel ve...
* Aletli jimnastik dalında kullanılan ve 1.20 m yükseklikte, piramit biçiminde, iki ayak üzerinde duran 5 m uzunluğunda, 10 cm yürüme yüzeyi olan...
* Omurgalıların özellikle de memelilerin iç kulak keseciğinde bulunan kalsiyum tuzu.
* Denge unsurunu ön plânda tutan.
* Dengeci olma durumu.
* Dengelemek işi.
* Dengeli duruma getirmek.
* Bir cismi güç katarak veya eksilterek denge durumuna getirmek.
* Dengelenmek işi.