Büyük Türkçe Sözlük
* Kıl kökünden başlayarak deri altı dokusunu saran ve deride şişkinlikle beliren irinli kabartı.
* Kan dökülmek, cinayet işlenmek.
* Geçmişte, aralarında cinayetten, kan akmış olmaktan veya başka bir sebepten kökleşmiş bir düşmanlık bulunan iki ailenin karşılıklı kan gütmesi.
* Birinin ölümüne yol açmak, cana kıymak.
* Kanın kalpten atardamarlara, damarlardan kalbe döngüsünü sağlayan sistem.
* Kanamak.
* Büyük abdest sırasında kan gelmesi.
* (Kadınlarda) Aybaşı döneminde aşırı kanama.
* Çok fazla kan dökülmesi.
* Bireyde serum ve alyuvarların taşıdığı antijen veya antikorların türüne göre ayırıcı özellikler taşıyan grup.
* Kan dökerek öç almak istemek.
* Öldürülen bir kimsenin öcünün alınmasını istemek.
* Kanda akyuvarların olağanüstü çoğalmasıyla beliren bir hastalık, lösemi.
* Birinin kanını emerek veya yalayarak kardeşlik andı içmek yoluyla kardeş olanlardan her biri, ant kardeşi.
* Herhangi bir sebeple vücuttan çok kan akmak.
* Çok kırmızı.
* Üstün, yaman.
* Çok eziyet çektiği hâlde durumunu iyi göstermek.
* Kan aktarımı.
* İnsan öldürülmek.
* Aralarında kan davası bulunmak.
* Gelincikgiller familyasından kan kırmızı renkte çok yıllık zehirli bir bitki.
* Diyet.