Büyük Türkçe Sözlük
* Göğsün, yanlardan akciğerler, önden göğüs kemiği, arkadan omurga ile sınırlanan orta bölgesi.
* Anlam.
* İslâm ülkelerinde, genellikle İslâm dini kurallarına uygun bilgilerin okutulduğu yer.
* Fakülte.
* Medrese öğrencisi.
* içinden çıkılmaz boş tartışmaların konusu olmak.
* Denizanası.
* Büyük iletişim ve yayın organlarının bütününe verilen ad.
* İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
* Bkz. basın dünyası.
* Televizyonlarda sık sık programlara katılarak kendinden söz ettiren kimse.
* Kitle iletişim araçlarında çok sık yer alan, görünen kimse, medya yıldızı.
* Medya görevlisi.
* İletişim araçlarına özgü, iletişim araçlarıyla ilgili.
* Ruh ötesi iletişim kurma deneylerinde, ruhlarla insanlar arasında aracılık ettiğini ileri süren kimse.
* Medyum olma durumu.
* Verecekli, borçlu.
* kendini borçlu hissetmek.
* Yapılmış, işlenmiş.
* Bir işin etkisinde olan.
* Tümleç.
* Övünülecek şeyler, övünceler.
* Övünme, övünce, iftihar etme.
* Kavram.