Büyük Türkçe Sözlük
* Çürükçül.
* Aptalca davranışlarda bulunan, alık.
* Üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen.
* (giyecek için) Bol, dökük ve biçimsiz.
* Dökümlü ve genişyaka.
* Özensiz, düzensiz (kimse).
* Şapşala yakışır (bir biçimde).
* Şapşallaşmak durumu.
* Şapşal duruma gelmek.
* Şapşal olma durumu veya şapşalca davranış.
* Çok sarı veya her yanısarı.
* çok sararmak.
* Sapı olmayan.
* Koruyucusu, dayanağı olmayan kimse.
* Saptamak işi, tespit.
* Yıkanmış gümüş bromürlü batakanın, gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi.
* Bir şeyi belirgin kılmak, tespit etmek.
* Saptanmak işi.
* Hayvan türlerinin hiç değişmeyip hep aynı durumda kaldığını ileri süren öğreti, türlerin saptanımı öğretisi.
* Saptanmak işi veya biçimi.
* Saptanmak işi.
* Saptanmak işi yapılmak, tespit edilmek.
* Saptayan, sabit kılan, sürekli kılan.
* Tebeşir, boya, sulu boya, kurşun kalemi, çizim ve resimlerin bozulmalarını önlemek için bütün kâğıt...