Büyük Türkçe Sözlük
* Tartı.
* İki yüz elli kiloya eşit olan, odun, kireç gibi ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan bir ağırlık ölçüsü.
* Kadınların başlarına...
* Düzenlilik, özen, itina, intizam, ihtimam.
* düzgün duruma getirmek, düzeltmek, düzenlemek.
* ağır ve kımıldamaz.
* Çivi çakmak, madenleri dövmek gibi işlerde kullanılan ve bir sapla dövecek bir maden bölümden yapılmış araç.
* Yaklaşık 1.20 m uzunluğundaki...
* Çekicin en uzağa atılması temeline dayanan atletizm dalı.
* Orta kulaktaki dört küçük kemikten biri.
* Ayakkabı imalâtında taban köşelerinin burun kısımlarını incelten ve köseleleri döverek düzelten bir makine.
* Demir fabrikalarında makine ile çalışan çok ağır çekiçlerin bulunduğu yer.
* Çekme işini yapan.
* Kendisi için eğilim uyandıran, alımlı, cazibeli, cazip.
* Kurtarma aracı.
* Çekici olma durumu, cazibe.
* Çekme gücü.
* Çekiçlemek işi.
* Çekiçle dövmek.
* Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan.
* İçeriye doğru kaçmış, batık.
* Çekiğe yakın, biraz çekik.
* Çekilme işi.
* Çekilme işi.
* Bir görevden, bir işten kendi isteği ile ayrılma, istifa.
* Yerin yükselmesiyle bu yeri örten deniz sularının gerilemesi, basma...
* Çekme işi yapılmak.
* Kendini geriye veya bir yana çekmek.
* Bir işten bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek.
* Azalmak veya yok...
* Çekmek işi.
* Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe.
* Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, isimlerin de...
* Fiil, isim kök veya gövdelerine gelerek bağlı oldukları kelime gruplarına göre kelimeler arasında durum (hâl) iyelik, çokluk, zaman, şahıs...