Büyük Türkçe Sözlük
* Alt yapı.
* Nesnelerin gerçeğine değil, ferdin düşünce ve duygularına dayanan, öznel.
* İç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan, yayla, ova, koyak, çukur gibi biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, arıza.
* Engebesi olan, engebesi çok olan, arızalı.
* Engebeli olma durumu.
* Yer biçimleri, yüzey biçimleri, arıza.
* Engebesi olmayan.
* Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mani, mahzur, müşkül, mania.
* Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken, çerçeve...
* Uskumru cinsinden küçük balık.
* bir işin yapılmasını zorlaştırmak.
* önlemek, geciktirmek.
* Yönetmeliklerde belirtilen özürleri sebebiyle herhangi bir sınava zamanında giremeyen öğrenciler için açılan sınav.
* Engellemek işi.
* İstek, ihtiyaç veya bir davranışın belli bir sonuca ulaşmasının önlenmesi.
* (siyasî kuruluşlar vb. de) Tartışma yöntemlerinin...
* Bir şeyin gerçekleşmesini önlemek.
* Güreşte hasmı çaprazda sürerken düşürmek için ayağına basmak veya topuğuna ayak takmak.
* Engellenmek işi.
* Engel olunmak.
* Engellemek işi veya biçimi.
* Engeli olan, manialı.
* Belirli aralıklarla konmuş, değişik yükseklikteki on çitli engelin üzerinden aşılarak sürdürülen koşu.
* Engeli olmayan, maniasız.
* Engerekgillerden, başı üç köşeli, rengi kara veya karaya yakın, taşlık ve güneşli yerlerde yaşayan, zehirli bir yılan (Vipera aspis).