Büyük Türkçe Sözlük
* istediği bir şeye ulaşarak hoşnut olmak, rahatlamak, doyurulmak.
* cinsel isteklerini gidermek.
* Tatmin eden, tatmin edici özellikte olan, uygun, doyurucu.
* Tatmin olmayan.
* Tatmin olmama durumu.
* Tat alma duyusu ile ilgili.
* Tadı iyi olmayan, lezzetsiz.
* Hoşa gitmeyen, can sıkan.
* Sohbeti hoş olmayan veya geçimsizlik çıkaran (kimse).
* Çok tatsız.
* Tatsızlaşmak işi.
* Tadı azalmak, tadıkalmamak.
* Tatsızlık etmeye veya tatsız bir durum almaya başlamak.
* Tatsız olma durumu.
* Hoşa gitmeyen, can sıkan davranış veya durum.
* hoşa gitmeyen, can sıkıcı, gergin bir duruma sebep olmak.
* Tattırmak işi.
* Tatmak işini yaptırmak, tadına baktırmak.
* Duyurmak, hissettirmek.
* Patlıcangillerden, çiçekleri beyaz veya mor renkte, meyveleri dikenli, bir yıllık ve otsu bir bitki
* Veba hastalığı.
* İşlenecek bir nesnede bulunması gereken ısının, nemin yeterli olması durumu.
* (hayvanlarda) Semizlik.
* En uygun durum ve zaman.
* gereken ve uygun nemi sağlamak.
* en uygun duruma getirmek.
* Yağ kızdırmak, yiyecek kızartmak gibi işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap.
* Bu kapta pişmiş yemek.
* Maden eritilen saplı pota.
* Kireç...
* Tavada pişirilen börek.
* Tavada pişirilen ekmek.