Büyük Türkçe Sözlük
* Dağıtım işiyle uğraşan kuruluş merkezi.
* Dağıtım işiyle uğraşan kimse veya kuruluş.
* Dağıtımcının işi.
* Dağıtmak işi veya biçimi.
* Dağıtmak işi, tevzi etme.
* Toplu durumda bulunan kimse veya şeyleri birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak.
* Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek.
*...
* Dağlama aracı.
* Dağlamak işi.
* Tahta üzerine kızgın demirle yapılan bir tür resim, yakma resmi, pirogravür.
* Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak.
* Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini...
* Dağlanma işi veya biçimi.
* Dağlanmak işi.
* Dağlamak işine konu olmak.
* Çok iri kadın, dağ anası.
* büyük bir üzüntü dolayısıyla insanlardan kaçıp ıssız yerlerde yaşamak.
* kötü bir durumdan söz edilirken "hepimizden ırak olsun" anlamında söylenir.
* yaz mevsimi.
* ayı, kaba, anlayışsız kimse.
* Dağlatmak işi veya biçimi.
* Dağlatmak işi.