Büyük Türkçe Sözlük
* Bkz. abluka etmek.
* abluka kararından ve uygulamasından vazgeçmek.
* abluka bölgesini zor kullanarak yarıp geçmek.
* Önceden ödemede bulunarak süreli yayınlara alıcı olma işi.
* Peşin para ile bir şeye belli bir süre için alıcı olan kimse.
* Bir yere gitmeyi...
* peşin para ile belli bir süre için bir şeyi sürekli olarak almayı sağlamak.
* peşin para ile belli bir süre için bir şeyi sürekli olarak almayı önceden üstlenmek.
* abone olmayı sağlamak..
* Abone veya aboneler için kullanılabilecek kadar olan.
* Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılan anlaşma.
* Bir deniz teknesinin başka bir tekneye, bir iskeleye veya bir rıhtıma yanını vererek yanaşması.
* (gemi için) yanlamasına yanaşmak.
* Bozuk teraziyi dengelemek için hafif gelen kefeye konulan taş, demir, çivi gibi ağırlık, dara.
* Bir değiş tokuşta üste verilen şey.
* Eski çağlarda bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan büyülü söz.
* Sihirbazların sıkça kullandığı büyülü söz.
* Abramak işi, idare.
* (deniz taşıtları için) Yönetmek, idare etmek.
* Alaca benekli.
* (bitki yapraklarında) Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan.
* Çilli, çopur yüzlü, açık renk gözlü, çapar.
*...
* Nisan, april.
* Bkz. soyutçuluk.
* Soyut, somut karşıtı, mücerret.
* Bkz. soyut sayı.