Büyük Türkçe Sözlük
* Yapımcı.
* Kameraman.
* Çekimlemek işi.
* (bir cismi) Genel çekim yasasına göre başka bir cismi çekmek.
* Çekimi olan.
* Çekim ekleri alabilen.
* Kip zaman ve kişi eklerini almış fiil.
* Çekim kuvvetlerini ölçmeye yarayan araç.
* Yer yer değişen yer çekiminin tam ve gerçek değerini dikey olarak belirlemeye yarayan araç, gravimetre.
* Çekimsenmek işi.
* Bir şeyi yapmaktan geri durmak, kaçınmak, el çekmek, istinkâf etmek.
* Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, müstenkif.
* Çekimser davranma durumu.
* Çekimi olmayan.
* Cins, sayı, kişi belirtmeden bütün durumlarda değişmeyen kelimeler.
* Çekimsiz olma durumu.
* Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek çekinmeyi gerektiren sebep veya durum, rezerv, ihtiraz.
* çekindiğini, sakındığını belirtmek.
* Çekinerek.
* Her şeyden çekinme huyu olan, ürkek, sıkılgan, muhteriz.
* ürkekçe davranışlarda bulunmak.
* Çekingene yakışır (biçimde), ürkekçe.
* Çekingenleşmek işi.
* Çekingen duruma gelmek.