Büyük Türkçe Sözlük
* Atom çekirdeği ile ilgili, nükleer.
* Çekirdeği olmayan, içinde çekirdeği bulunmayan.
* herhangi bir işte, meslekte, küçük yaştan başlayarak yetişmiş olan.
* Düz kanatlılardan, uzun olan art bacaklarına dayanarak uzağa sıçrayabilen, birçok türleri olan böcek (Acridium).
* Sığırcık (Sturnus vulgaris).
* Orta Asya ve Avrupa içlerinde yaşayan ötücü bir kuş.
* Paçaları çok dar, bacak bölümü geniş olarak dikilmiş şalvar.
* Çekmek işi veya biçimi.
* Bir motorun çekme gücü.
* Ağız kavgası.
* (alıcı) bir malı ucuz almak için titizce pazarlık (etmek).
* Çekişmeyi seven, kavgacı (kimse).
* Çekme gücünü ön tekerleklerden alan araç.
* Çekişmek işi.
* İki yönünden karşılıklı çekmek.
* Bir şeyi birbirine karşı çekmek.
* (ad çekme, niyet, kâğıt için) Aralarında çekmek.
* Ağız kavgası etmek.
*...
* Çekişmeye yol açan.
* Sert, çetin, zorlu.
* Çekişmeye yol açmayan.
* Tuzla terbiye edilmiş yeşil zeytin.
* Çekiştirmek işini yapan (kimse).
* Bir kimsenin kötü taraflarını uzun uzadıya sayıp döken (kimse).
* Çekiştiricinin işi.
* Çekiştirmek işi.
* Uçlarında tutarak ayrı yönlere doğru çekmek.
* Tekrar tekrar çekerek koparmak.
* Bir kimsenin kötü taraflarını uzun uzadıya sayıp dökmek.