Büyük Türkçe Sözlük
* koşuya veya yarışa hızla başlamak.
* koşu veya yarış içinde birdenbire hız artırmak.
* Bir işyeri, okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan alt birimlerinden her biri, bölüm.
* Çok derin.
* Spor takımlarının kendi şehirleri dışında maç yapmaya gitmesi.
* (spor takımları) kendi şehirleri dışında maç yapmaya gitmek.
* Korunmak, saklanmak veya gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer.
* Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer.
* Ordu...
* yığmak, biriktirrnek.
* Depoya bakan kimse.
* Depocunun yaptığı iş.
* Depolamak işi.
* Bellek cihazına verinin yerleştirilmesi veya saklanması.
* Depo etmek, biriktirmek.
* Bir bellek cihazına veriyi yerleştirmek veya saklamak.
* Depolanmak durumu.
* Depolamak işi yapılmak.
* Bir taahhüt sırasında yatırılan güvence veya bağlanma parası.
* Bkz. depozit.
* Bkz. debboy.
* Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer...
* Deprem bilimiyle uğraşan kimse.
* Depremleri, yer hareketlerini inceleyen bilim, sismoloji.