Büyük Türkçe Sözlük
* Futbol, basketbol vb. oyunların sahasında ortada bulunan ve başlama vuruşu veya atışının yapıldığı noktanın merkez olduğu alan, santra yuvarlağı.
* Sıfat-fiil, partisip: Hiç tanıdığım kalmadı. Gelen çocuk. Adı batası adam.
* görünür yerde, göz önünde.
* (sporda) sonucu belli olmayan karşılaşmalar için kullanılır.
* birini çok güç bir durumdayken terk etmek.
* Bkz. fol yok yumurta yok.
* yersiz kalmak, barınacak yer bulamamak.
* güç bir durumda veya iki şey arasında kalmak.
* (bir şeyi) kimse üzerine almamak.
* düşünülmesi ve yapılması gerekmek.
* saklamak.
* yok etmek.
* öldürmek.
* saklanılmak, bulunmaz olmak.
* yok edilmek, kullanılmamak.
* öldürülmek.
* nereye gittiği bilinmemek, kimseye sezdirmeden gitmek.
* kaybolmak, arkada iz bırakmadan gitmek.
* herkesin içinde, belli bir kimseyi amaçlamadan konuşmak.
* Birlikte işyapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar.
* Kuma.
* Birden çok kimse veya nesneyi...
* bir erkeğin karıları birbirleriyle anlaşabilirler, ama kardeşlerin karıları geçinemezler.
* İki veya daha çok sayıyı bölen sayı.
* İki veya ikiden artık sayıyı çarpan sayı.
* Ana dilleri farklı toplulukların arasında anlaşmayı sağlayan dil.
* bir şeyi paylaşmaya razı olmak, katılmaya onay vermek.
* Bir aritmetik dizide bir ögeyi elde etmek için ondan öncekine katılan sayı.
* Kat mülkiyetinde her dairenin aylık giderlere eşit ölçüde katılma payı.
* Birden fazla kişi veya kuruluşun kullandığı banka hesabı.