Büyük Türkçe Sözlük
* Bedende bulunduğu var sayılan dört öge.
* kendilerine yakışmayan güzel bir şeyi eline geçirenler için kullanılır.
* ahmağa gereğinden çok ilgi gösterirseniz sizi sık sık uğraştırır.
* Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal.
* bir kimseye aptalmış, anlamazmış gibi davranmak.
* Biraz ahmak.
* (ahmak'ça) Ahmağa yakışır nitelikte, aptalca.
* Yavaş yavaş ve ince ince yağan yağmur, çisenti.
* Ahmaklaşmak durumu.
* Ahmak duruma gelmek, aptallaşmak.
* Bir an için şaşalayıp bocalamak.
* Ahmaklaştırmak işi.
* Ahmaklaşmasına sebep olmak, aptallaştırmak.
* Zekâsı az gelişmiş olma durumu, budalalık, anlayışsızlık, akılsızlık.
* Dilsiz, sağır ve dilsiz.
* Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya.
* Dünya işlerinden el çekip sürekli ibadetle uğraşan kimse.
* İnanç ve ibadette birbirinden ayrılmayan ve bu ilişkiyi ahrette de sürdüreceklerini düşünen kadınlara verilen ad.
* Gereksiz ve usandırıcı soru.
* Ölüm.
* ölmek.
* hayır işleri yaparak sevap kazanmak.