Büyük Türkçe Sözlük
* Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu.
* Futbol oyuncusu.
* Zaferler, fetihler.
* Fütühat yapan.
* Bezginlik, umutsuzluk, usanç.
* umursamamak, önemsememek.
* bezginlik getirmek, bezmek.
* Gelecekçi.
* İtalyan şairi Marinetti'nin 1909 yılında yayımladığı bildiri ile ortaya çıkan, yeni hayatı övmek, geleneksel edebî kuralları yıkmak amacını...
* Gelecek bilimi.
* Çekinmez, umursamaz.
* Önemsemeyerek, aldırmayarak.
* Dinî ve meslekî birlik, esnaf teşkilâtı.
* İtiş gücü, bir yanıcı ve bir yakıcı maddenin sürekli olarak yanmasından doğan hareket ettirici öge.
* II. Dünya Savaşından bu yana otomatik mermiler atan bazı silahlara verilen ad.
* Resim çizerken kullanılan, taflan çubuklarından yapılan kalem, kömür kalem.
* Kömür kalemle yapılmış resim.
* Saldırı nitelikli füzeleri etkisiz duruma getirmek amacıyla üretilen savunma sistemi.
* Yersiz, gereksiz.
* Erime ısısını ölçmeye yarayan cihaz.
* Birleşme, kaynaşma.