Büyük Türkçe Sözlük
* İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı örtü.
* İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan derisi.
* Bu deriden yapılmış...
* Derinin altında bulunan.
* Dericilik yapan kimse.
* Belirli bir amaçla kullanmak için hayvan derisini işleme.
* Deri alıp satma işi.
* Derisi olan, deri ile kaplanmış olan.
* Derilmek işi.
* Dermek işine konu olmak.
* Kafes biçiminde tahtadan yapılmış portatif ev.
* Keçeden yapılmış çadır.
* Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan.
* Yüzeyden içeri inen.
* Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan.
* Yoğun.
* Uzun süren.
*...
* Derin olarak.
* üzüntülü düşünceye dalmak.
* çok fazla düşünmek.
* Buzdolabında besinleri bozulmadan uzun süre saklayacak bölüm.
* Derin soğutucu üretimi tekniği.
* Buzdolabı düzeni içinde çok yüksek soğutucu özelliği olan bir tür buzdolabı.
* Uyanılması güç uyku, ağır uyku.
* Biraz derin.
* En ince ayrıntısına kadar, etraflıca.
* Pek belli olmayan uzak bir yerden.
* İçten.
* Uzaklardan.
* En iyi biçimde, en ince ayrıntılarına kadar.
* Çok ayrıntılı olarak.
* Derinleşmek durumu.