Büyük Türkçe Sözlük
* Göçecek duruma gelmiş.
* Göçebe.
* Yaşı ilerlemiş (kimse), çok yaşlı (kimse).
* Göçmek işi.
* Yerleşmek amacıyla mahalle, köy, şehir veya ülke değiştirmek.
* (bazı hayvanlar) Sıcak iklimli ülkelere gitmek.
* Çökmek.
* Ölmek, yok olmak.
*...
* Kendi ülkesinden ayrılarak, yerleşmek için başka ülkeye giden (kimse, aile veya topluluk), muhacir.
* Sıcak iklimli ülkelere giden (hayvan).
* Göçmenleşmek işi veya durumu.
* Göçmen durumuna girmek.
* Göçmenleştirmek işi.
* Göçmen durumuna getirmek.
* Göçmen olma durumu, muhacirlik.
* Toprak kayması, kayşa, heyelân.
* Mevsimine göre yer değiştiren (hayvan).
* Tek parça hayvan postundan yapılan ceket.
* İçi kürk, pelüş, vb.den yapılan kalın ceket.
* Çökmüş, göçmüş (yer).
* Çökmüş, kaymış toprak, çöküntü, yıkıntı.
* Kaya veya cevherin kendi kendine yer altına doğru çökmesi.
* Gocuğu olan.
* Bazı kimyasal maddelerin veya ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplâzmanın yanaşma veya uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi...
* Gocundurmak işi.
* Gocunmasına sebep olmak.
* Gocunmak işi.
* Bir şeyden alınmak, çekinmek, kaçınmak.
* ölmek.