Büyük Türkçe Sözlük
* Kula cinsi at.
* Sarı yapraklı yonca türü.
* sarı çiçekli zambak.
* Yükleme, doldurma.
* yüklemek.
* bir şeyi anlamaya, kavramaya başlamak.
* Otomatik silâhlarda, belli sayıda fişek taşıyan ve bu fişekleri namluya arka arkaya sürmeye yarayan mekanizma.
* Doğu.
* Yurdumuzun doğu bölgelerinde, İran, Hindistan ve Kuzey Afrika'da insanların özellikle yüzünde veya kollarında görülen, iyileşince iz bırakan...
* Durağan bir nokta çevresinde ağırlığının etkisyile salınım yapan hareketli katı cisim, rakkas, pandül.
* Sarkaçlamak işi.
* Türlü tutuş ve duruşlar gergin durumda bulunan vücut bölümlerini kendi ağırlıklarıyla düşmeye ve sallanmaya bırakmak.
* Ansızın düz ve sertçe bir yüzeye vurulduğunda çıkan sesi anlatır.
* Tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandıran uyumlu, ezgili insan sesleri dizisi.
* Klâsik Türk müziğinde aşk üzerine söylenen, nakaratı...
* Doğuyla ilgili doğuya özgü olan, doğu.
* belirli bir besteye göre güfteyi uyumlu olarak okumak.
* bir şarkının sözlerini veya sadece bestesini seslendirmek.
* Şarkı söyleyen, şarkı söyleme yeteneği olan veya mesleği şarkı söylemek olan kimse, muganni, muganniye.
* Şarkıcının işi veya mesleği.
* Aşağı doğru uzanmış, sarkmış, sölpük, salpa, gevşek.
* Sarkık olma durumu.