Büyük Türkçe Sözlük
* Demet durumundaki sinir liflerinden oluşan beynin iç, omuriliğin dış tabakası.
* şimdiden boşuna düşünme, sonuç belli olduğu zaman anlarsın.
* tertemiz.
* saçı sakalı ağarmış.
* Bembeyaz, temiz, parlak.
* Lâhana, turp, şalgam, karnabahar gibi bitkilerin kök dışındaki bütün bölgelerine yerleşebilen, özellikle semiz otugillerde karşılaşılan...
* çok yaşlanıp iyice kuvvetten düşmek.
* Cıva ile klorun birleşimi olan, çok zehirli, beyaz bir toz, süblime, sülümen.
* Bahtlı, şanslı.
* Güneyden esen rüzgâr, lodos.
* İzmarit, istavrit, uskumru gibi balıkların beyaz etinden yapılan ve oltada kullanılan yem.
* Çoban yıldızı.
* Büyük kardeş, ağabey.
* Tehlikeli, sarp ve zor geçit.
* Arkasından, hemen arkadan, ardından, hemen ardından.
* Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru, oluk veya...
* herhangi bir zarar karşısında bunun kaçınılmaz olduğunu anlatarak avundurmak için söylenir.
* Akaçlamak işi, tefcir, drenaj.
* Yer altı sularını toplayan tesisat.
* Bir yerde birikmiş suları akıtmak.
* Bataklıkları akaç yoluyla kurutmak.
* Akaçlatmak işi.
* Akaçlama işini yaptırmak.
* Bilginler, yazarlar, sanatçılar kurulu.
* Yüksek okul.
* Çıplak modelden yapılmış insan resmi.