Büyük Türkçe Sözlük
* Milâttan önce.
* Olmadan önce.
* Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir madde ile sarılı bulunan metal tel.
* Kablo döşeyen kimse.
* Kablosu olan.
* Kablo aracılığıyla işlevini yapan (araç, gereç).
* Televizyon yayınının kablo, cam iletken ve benzeri bir fizikî ortam üzerinden halkın alması maksadıyla abonelere ulaştırıldığı yayın türü.
* Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi.
* Deniz ticaretini teşvik amacıyla her yılın temmuz ayında kutlanan bayram.
* Kabotaj hattında çalışan gemi.
* Türk kara sularında, Türkiye'deki akarsu ve göllerde gemi bulundurma, bunlarla gidiş geliş ve taşıma yapma hakkı.
* Mezarlık, gömütlük, sinlik.
* İçinde bulunduğu ortam veya durumdan ayrılmak.
* Dışarısı ile olan ilişkilerini kesmek, kimse ile görüşmemek.
* İçinde bulunduğu güç, olumsuz veya kötü durumdan kurtulup rahatlamak.
* Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş, sertçe bölüm, kışır.
* Ekmeğin pişme sırasında içinden daha...
* Üstünde kabuk oluşturmak, kabuklanmak.
* Kabukları inceleyen bilim dalı.
* Kın kanatlılar takımına giren, kabuğun hemen altındaki odun katını kemirerek oyan ve böylece birçok orman ve meyve ağacının kurumasına yol açan...
* Yenilenme.
* (kumaş için) Sağlam, sert.