Büyük Türkçe Sözlük
* Cemetmek işi.
* Toplamak, bir araya getirmek.
* Bütün, hep, (bir şeyin) hepsi, (bir şeyin) tümü.
* Toplama.
* Toplama.
* Çoğul, çokluk.
* Dut veya üzüm kurusu.
* (erkek için) Güzel.
* Tanrı'nın sıfatlarından biri.
* (kadın için) Güzel.
* Gönül alıcı davranış.
* Çoğullandırma işi.
* Çoğullandırmak, çokluk hâline getirmek.
* Çoğullanma işi.
* Çoğullanmak.
* Dernek.
* Topluluk, toplum.
* Düğün.
* Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp veya tezat sanatları yoluyla bir araya getirme.
* Bir...
* Cemiyet içinde geçen, derli toplu, dağınık olmayan.
* Çemkirmek işi veya biçimi.
* Çemkirmek işi.
* (birine) Karşı gelmek, sert cevap vermek.
* Köpek kesik kesik havlamak.
* Şubat ayında birer hafta aralıklarla önce havada, sonra suda ve en sonra toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi.
* sıcaklık yükselişi o hafta içindeki günde başlamak.
* Kolları ve bacakları sıvanmış (kimse).
* Çemremek işi.
* Kolunu veya paçalarını sıvamak, eteğini toplamak.