Büyük Türkçe Sözlük
* Yıldızların ışığını inceleyen, fizik yapılarını araştıran bilim kolu, astrofizik.
* Gözleri mavi ile açık yeşil arası olan.
* Şimşek çaktıktan veya yıldırım düştükten önce veya sonra havada duyulan gürültü.
* Gök gürlemesi.
* Genellikle Avrupa ve yakın doğuda bahçelik yerlerde yaşayan bir tür kuş (Columba oenas).
* At donlarından maviye çalan kır.
* Kubbeye benzemesi bakımından gök.
* Gök taşlarında görülen küresel tanecikler.
* İç yüzü gökyüzü olarak kabul edilen, yarıçapı sonsuza uzanmış yer merkezli küre.
* Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gök yüzünde oluşan yedi renkli, kemer biçimindeki görüntü, alkım...
* Gök ekseninin gök küresini deldiği iki noktadan her biri.
* Gezegenlerin arasında hareket eden, tümüyle gaz durumuna geçmeden yer yüzüne ulaşan katı cisim, meteor taşı, meteroit.
* Gökdelen.
* Mavi renkli değerli bir korindon türü, safir.
* Gökle ilgili, semavî.
* Gök rengi, mavi.
* Güzel.
* Edebiyat, yazın.
* Güzel, sevimli (insan).
* Maviye çalan renk, mavimsi.
* Gökle ilgili, semavî.
* Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı.
* Kendini bilmeyecek kadar sarhoş.