Büyük Türkçe Sözlük
* Küçük gümüş para.
* Her tür madenî para.
* Göğüs kafesinin büyük bir bölümünü dolduran ve solunum organının temeli olan, sağlı sollu iki parçalı organ.
* Akciğerin, iç yan yüzünün hemen arkasında bronş, sinir ve damarların girip çıktığı yer.
* Akciğer lopçuğunun parçaları, bronşçukların son bölümü.
* Birçok akciğer keseciğinin birleşerek oluşturduğu parça.
* Akciğerlerde solunumda gaz alışverişini sağlayan, hava borucuklarının sonunu oluşturan kesecik.
* Göğüs boşluğunun içini ve bu boşluğun içinde bulunan akciğerin dışını kaplayan ince zar, plevra.
* Karından bacaklı yumuşakçaların tek ciğerle soluk alan bir takımı.
* Rengini atmış, ağarmış, içinde ak renk bulunan.
* Akçıllanmak işi.
* Akçıl duruma gelmek, rengini atmak veya atmış gibi olmak.
* Akçıllaşmak işi veya durumu.
* Akçıl duruma gelmiş olmak.
* Akçıl olanın durumu.
* Zambakgillerden, yapraklarının uzun, geniş olması, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla bahçe çiçekleri arasına giren zehirli bir bitki cinsi...
* Buğdaygillerden, bir yıllık veya daha uzun yaşayabilen otsu bir bitki türü (Panicum miliaceum).
* Akdedilmek durumu.
* Akdetmek işi yapılmak.
* Malta humması.
* Parlak ve canlı görünümde mavi rengin bir türü.