Büyük Türkçe Sözlük
* "nikâhım üzerine yemin ederim ki, öyle değilse veya bunu yapmazsa, karım boş düşsün (olsun)" anlamında yemin olarak kullanılır.* yemin etmek...
* kendini hiçbir şarta bağlı saymaz.
* Gereği gibi.
* Şartlamak işi.
* Dinî inançlar gereğince, kirlenmiş sayılan bir şeyi en az üç, en çok kırk kez sudan geçirip kirli sayılmaktan kurtarmak.
* Önceden belirlenmiş şartlara göre uydurma işi.
* Önceden belirlenmiş şartlara göre uydurmak.
* Şartlanmak işi veya biçimi.
* Önceden belirlenmiş şartlara göre uygun duruma gelinme işi.
* (dinî bakımdan) Şartlamak işi yapılmak.
* Önceden belirlenmiş şartlara göre uyarlanmak, koşullanmak.
* Şartlaşmak işi.
* Bir veya birçok şartı karşılıklı kabul etmek.
* Şarta bağlı, koşullu.
* (dinî bakımdan) Şartlanmış(şey).
* Şartlanmış olan, koşullu.
* Şart etmiş olan (koca).
* Bir esas cümle ile bu esas cümleye bağlı, fiili -sa / -se ekini almışyan cümlenin oluşturduğu anlatım birliği.
* Belli bir zaman eki almış yükleme -sa /-se şart eki getirilerek oluşturulan şekil: vb.
* Bkz. koşullu tepke.
* Satın alma, satma, yaptırma, kiralama gibi işleri gerçekleştirmek isteyen tarafın düzenlediği, her iki tarafın da uymayı üstlendikleri şartların...
* Şarta bağlı olmayan, koşulsuz.
* Dinî bakımdan şartlanmamış(şey).
* Bkz. koşulsuz tepke.
* Hiçbir şarta bağlı kalmaksızın.