Büyük Türkçe Sözlük
* Batkınlık, iflâs.
* Borçlarını ödeyemez duruma düşen, iflâs etmiş (kimse), müflis.
* Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilân olunan tüccarın durumu, iflâs.
* Batmak işi.
* Yıkılma, çökme, yok olma, inkıraz.
* Bir gök cisminin (Ay, Güneş, Yıldız vb.) ufkun altına inmesi.
* Bir sıvının üstünde iken içine gömülmek.
* (Güneş, Ay, yıldız için) Dünyanın dönüşü dolayısıyla ufkun altına inmek.
* İflâs etmek.
* Kirlenmek...
* Miktarı bölgelere ve tartılacak şeylere göre değişen eski bir ağırlık ölçüsü.
* Tuzlu hamurdan yapılan ince uzun çubuk, tuzlu çubuk.
* Harman makinesi, harman dövme makinesi.
* Ara sıra, seyrek olarak tek tük.
* İşe yaramaz, kullanılmaz.
* Alışılmış olandan büyük.
* kullanılamaz duruma getirilmek, bozulmak.
* kullanılamaz bir duruma getirmek.
* kullanılamaz, işe yaramaz duruma gelmek.
* Yorgan yerine veya yorgan üstünde kullanılan, çoğu yünden dokunmuş kalınca örtü.
* Battaniyesi olan.
* işler kötü gittiğine göre artık istenildiği gibi davranılabilir.
* Bahadır.
* 200 ile 2000 m arasında derinliği olan (deniz).
* Hayvanı avcılığa alıştırma işi.
* Şahin ve köpek gibi hayvanları avcılığa alıştıran kimse.