Büyük Türkçe Sözlük
* Erkeği bulunmayan.
* Zamanın ilerlememiş bir anında.
* Alışılan zamandan önce.
* Birbirinden ayrı görüntüleri bulunan şizofreni türündeki hastalıklar.
* Erken olarak.
* Oldukça erken.
* Erken davranan.
* Erken olgunlaşan veya yetişen (meyve, sebze).
* Sabahın ilk saatlerinde harekete geçen.
* Erken olarak, çok erken.
* Dikiz.
* Dikizci, gözcü.
* Erketecinin yaptığı iş, dikizcilik.
* gözcülük, dikizcilik görevini üzerine almak.
* Dikizcilik, gözcülük.
* gözcülük etmek.
* Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest.
* Liberal.
* Bireyin özgürlüğünü ve ekonomik güçler arasında hür yarışmayı savunan, bireyler, sınıflar ve milletler arasındaki ekonomik ilişkilere devletin...
* Erkin olma durumu, serbestlik, serbest.
* Erki olan, nüfuzlu, muktedir, kadir.
* Erkli olma durumu.
* Başsızlık, anarşi.
* Erkeklik, yiğitlik.
* Er olma durumu.