Büyük Türkçe Sözlük
* Donatmaya yarar şeyler, donatı.
* Erteleme.
* ertelemek.
* Ticaret.
* Ticarethane.
* Tacir, tüccar.
* Ayırma, ayrı bir tarafta tutma.
* Soyutlama.
* Yalıtım, izolâsyon.
* herkesten veya her şeyden ayırmak, bir kenara koymak.
* yalıtmak.
* Deneme, sınama, eksperyans.
* Görgü.
* Deney.
* denemek, sınamak.
* üst üste başarısız denemelere konu olmak.
* denemek, sınamak.
* Tecrübesi olan, görmüş geçirmiş.
* Tecrübeli olma durumu.
* görgüsü, bilgisi olmak.
* Tecrübesi olmayan.
* Tecrübesiz olma durumu.
* Deneye dayanan, deneme ile ilgili.
* Kelimelerin söylenişinde, seslerin çıkaklarına, uzunluk ve kısalıklarına göre okunması.
* Kur'an'ın doğru okunmasını sağlayan bilim.
* Bu bilim...
* Tecviti olan, tecviti ortaya koyan.