Büyük Türkçe Sözlük
* herhangi bir önlem veya çareyi zamanında düşünmek, vaktinde hatırlamak.
* Akıl hastalarının yatırıldığı hastahane.
* Ruh hastası, deli.
* akla mantığa sığmamak.
* Birine yol gösterip akıl öğreten kimse.
* Herkese akıl öğretmeye meraklı kimse.
* iyi düşünülünce ayrı ayrı kimselerce varılacak sonuç hep aynıdır.
* akla uygun değil, doğru değil.
* akıllı bir kişinin yapacağı iş olmamak.
* Herkese akıl öğretme merakında olan kimse.
* Çok bilmiş kimse.
* Çok akıllı, zeki kimse.
* nasıl davranacağını göstermek, yol göstermek, akıl vermek.
* bir işin niteliğini, gizli yönlerini anlayamamak.
* pek delişmen, kendisinden ciddî bir düşünce, davranış beklenmeyen (kimse).
* kafa yormaya gerek yok.
* bir konuda yol göstermek, akıl öğretmek.
* akıllı olma ile yaşlı olma arasında ilgi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir.
* hatırlamaya çalışmak, zihnini zorlamak.
* herhangi bir konuda fikir vermek.
* Deliliğe kadar varmayan akıl bozukluğu.