Büyük Türkçe Sözlük
* Kapılgan olma durumu.
* Kapısı olan.
* Bir işte çalışan, özellikle resmi bir işte çalışan.
* Kapılmak işi veya biçimi.
* Kapılmak işi.
* Kapmak işine konu olmak.
* Sürüklenmek.
* Birine güvenip boş bulunarak aldanmak.
* Tutulmak, bağlanmak.
* Bir şeyin veya kimsenin güçlü...
* Bkz. kırk kapının ipini çekmek.
* İhmal etmek.
* Kapmak işi veya biçimi.
* Kapışma.
* Büyük bir istek göstererek.
* Çok çabuk satılmak, çok istenir olmak.
* Üstüne atılmak, rağbet göstermek.
* Konuksever.
* Her isteyenin geldiği, konuk olduğu yer.
* Kapışılmak işi.
* Kapışmak işi yapılmak.
* Çok istenilmek.
* Girilip çıkılmasını önlemek için bir yeri kapamak.
* Bir yerin çalışmasına son vermek.
* Yanına çok sık gitmek.
* (Birine) Başvurmak.
* Bkz. kapıyapmak.
* Kapısı olmayan.
* Bir işi olmayan.
* Kapışmak işi.