Büyük Türkçe Sözlük
* Akıllı olarak, yaramazlık etmeyerek, dengeli.
* Akla yakın, doğru olarak.
* Akla yakın, doğru, makul.
* Akıllı olma durumu, uyanıklık.
* yerinde ve uygun davranmak.
* Düşünceyi ve gerçeği somut değerlerle birbirine bağlayan hakikati içine alan şey.
* Akılsallaştırmak durumu.
* Bilinç dışı olayların mantık ve akla dayalı olarak açıklanması.
* Bir şeyi akılsa duruma getirmek.
* Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt.
* düşüncesizlik veya tedbirsizlik yüzünden, gereksiz yere gidip gelme zahmetine katlanılır.
* Akılsız olma durumu.
* Akılsızca yapılan iş veya davranış.
* düşüncesiz ve yersiz davranmak.
* Akmak işi.
* Hava, su gibi akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan.
* Sanatta, siyasette...
* Kısır, verimsiz, döl veremeyen.
* Sonuçsuz, başarısız.
* sözünü yolunca söyleyememek, düzensiz şeyler söylemek.
* sonuca ulaşamamak, başarı sağlayamamak.
* Bir akarsuyun veya kanalın su yolunda bir saniyede akan su hacmini ölçme.
* Belli bir akıma bağlı kişi.
* Bir elektrik akımının şiddetini ölçmeye yarayan araç, amperölçer.
* Akü, akümülâtör.
* Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması.
* Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul gibi amaçlarla toplu...