Büyük Türkçe Sözlük
* Satın almak işi.
* Satın alma işlerini yürüten kimse, mübayaacı.
* gereken parayı sağlamak için elindeki malıucuza satıp tüketmek, yok pahasına elden çıkarmak.
* Neşeli, keyifli, şen.
* Tören ve alaylarda padişahın, vezirin yanında yürüyen görevliler.
* Bir sayfa üzerinde yan yana dizilmiş kelimeler.
* Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan ağır ve enli bir tür bıçak.
* Yergi.
* herkesi öldürmek, kırıp geçirmek.
* Yazıda her paragrafın, öteki satırlara göre biraz içerden alınarak belirtildiği yer.
* Bütün satırların hepsini, her satırla ilgilenerek.
* Satırın son kısmı.
* Yergi ile ilgili, yergi niteliğinde olan.
* Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım.
* Satılan malın ücreti.
* Bir malın satılabileceği fiyat.
* Bir malın satış bedeli.
* Bir malın satıldığı ana merkez.
* Alım satım sırasında malın cinsi, miktarı ve ödeme şartlarını belirten yazılı anlaşma metni.
* Bir malın satılmasına ilişkin izin belgesi.
* satış merkezi.
* satış mukavelesi.