Büyük Türkçe Sözlük
* Gönderilmek işi yapılmak veya göndermek işine konu olmak.
* Göndermek işi veya biçimi.
* Gönderi olan.
* Göndermek işi, irsal.
* (sözlükçülükte) Bir madde başını işlerken, ilgisi dolayısıyla başka bir madde başına yollama.
* Atıf yapmak işi.
* Bir yere gönderilen eşyanın listesi, irsaliye.
* Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek.
* Yetki vererek gitmesini sağlamak.
* Bir kaynaktan çıkıp...
* Göndertmek işi.
* Göndermek işini yaptırmak.
* Genellikle Venedik'te kullanılan, ayakta, kıç tarafta tek kürekle yürütülen, 10 m uzunluğunda, yassı ve iki başı yukarıya kıvrık kayık.
* Gondol çalıştıran kimse.
* Ekilecek toprağın sulandırılması.
* Nem, rutubet.
* Nemli (toprak).
* Bolluk, rahatlık ve varlık içinde iyi yaşama, refah.
* Gönenci, iyi bir hayatı olan, müreffeh.
* Göndermek işi.
* Mutluluğa kavuşturulmak.
* Gönendirmek işi.
* Mutluluğa, esenliğe, huzura kavuşturmak, sevindirmek, abat etmek.
* Gönendirtmek işi.
* Mutluluğa, huzura kavuşmasını sağlamak.
* Gönenmek işi.