Büyük Türkçe Sözlük
* Mutlu, mesut olmak, rahat bir hayat sürmek, sevinç duymak, sevinmek, abat olmak.
* Keçe veya bez kaplı bir tokmakla vurularak titreşmesi sağlanan bir kurstan oluşan vurgulu çalgı.
* Boksta her raundun başlangıç ve bitimini...
* birine karşı güçlü sevgi duymak.
* Yeterli imkânlardan yoksun olmasına karşılık cömert, eli açık davranmak isteyen.
* kusacak gibi olmak.
* kuşkulanmak.
* imrenip istemek.
* güzel sözlere aldanmak, kapılmak.
* yaşama gücü azalmak, ruhî dengesi bozulmak.
* Cömert ve gözü tok, gani gönüllü.
* birini sever görünüp eğlenmek.
* isteyip de edinemediği bir şeyi istemekten vazgeçmemek.
* gücenmek.
* bir işle ilgili kaygısı kalmamak, mutmain olmak, müsterih olmak.
* Başkalarının kötülüğünü isteyen.
* dünya zevklerine karşı isteği kalmamak.
* sevmeye eğimli olmak.
* üzülmek, incinmek, yerinmek.
* sevip istemek.
* razı olmak.
* hiç istememek.
* bir şeye karşı ilgi duymak.
* aşk ile sevmeye başlamak.
* Zorunlu ihtiyaçları karşılanınca bununla yetinen, fazla mal ve para istemeyen, müstağni.