Büyük Türkçe Sözlük
* Ot gibi olan, gövdesi odunlaşmayan, kısa ömürlü (bitki).
* Gövdesi odunlaşmayan kısa ömürlü bitki topluluğu.
* Bkz. otsu.
* Otu olmayan.
* Öttürmek işi.
* Ötmesini sağlamak veya ses çıkartmak.
* kişinin kimliğini öğrenmek için soyunu sopunu bilmek gerekir.
* Güzel öten, ötüşü güzel olan.
* Kuşlar sınıfının geniş bir takımı.
* Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan, titreşimli ses veren (ünsüz), sürekli...
* Ötümlüleşmek işi.
* Kelimelerin son sesinde bulunan ötümsüz ünsüzler, ünlü ile başlayan bir ek aldığında ötümlü duruma gelmek: Ekmek-i > ekmeği, ağaç-a > ağaca...
* Ötümlü olma durumu.
* Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), süreksiz...
* Ötümsüzleşmek işi veya durumu.
* Ötümsüz duruma gelmek.
* Ötümsüz olma durumu.
* Sandalye, tabure, kanepe gibi üstüne oturulan şey.
* Oturulacak yer veya şey.
* Tahtadan alçak iskemle.
* Bir şeyin yere gelen tarafı, taban.
* İçine abdest bozulan kap, lâzımlık.
* İçkili, çalgılı...
* Anadolu'nun bazı yörelerinde, sadece erkeklerin katıldığı, kadın oynatılan içkili toplantı.