Büyük Türkçe Sözlük
* Antep fıstığı kabuğunun öğütülmüş ve hafifçe kavrulmuşu ile yapılan ve kahveye benzer içecek.
* İçi, iç yapısı belli olmayan, belirsiz kalan yönetim.
* Kabuklanmak işi.
* Bir lâv akıntısı veya bir lâv gölü yüzeyinin katılaşması.
* Kabuk oluşmak.
* Kabuklaşmak işi.
* Kabuk durumunu almak, kabuk gibi sertleşmek.
* Kabuğu olan.
* Koşnil.
* Kabukları, yapılarındaki kireçli tuzlar dolayısıyla sertleşmiş bulunan, solunum aygıtları balıklara benzeyen, çok hücreli hayvanlardan eklem...
* Kabuğa benzeyen.
* Kabuğu olmayan.
* Bir işi ivedilikle yaptırıp eksik kalmasına yol açmak.
* Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma.
* (konukları veya işi olanları) Yanına sokma, katına alma.
* Sunulan bir şeyi, armağanı alma.
*...
* Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olmak.
* Yanına, katına almak.
* Bir armağanı almak.
* Onaylamak.
* Kabul ettirmek.
* Ev hanımlarının konuk ağırladıkları belirli gün.
* Kabulün vadesinden önce poliçeyi kabul eden bankaya belirli bir tarihte belirli bir meblağın ödeneceğine dair anlaşmadan sonra bankanın açtığı...
* Büyük konak veya dairelerde konukların oturtuldukları büyük oda.
* Resmî konukların ağırlandığı büyük konuk salonu.
* Resmî konukları karşılama töreni.